SON DAKİKA
Son günlerde sosyal medyada ve
çeşitli internet haber sitelerinde ceza infaz kurumu uygulamalarını eleştiri
adı altında karalayan, personelimizi zan altında bırakmayı amaçlayan
manipülasyonlar giderek artmaktadır. Özellikle FETÖ tutuklu ve hükümlüleri ile
bunların yandaşları tarafından “ortak bir akıl” güdümünde sistemli olarak
girişildiği izlemi veren bu çaba 15 Temmuz’daki hain kalkışmaya teşebbüs eden
ve onları destekleyen zihniyetin yeni bir girişiminden başkası değildir.
İçinde bulunulan pandemi
sürecinde görevini layıkıyla yapan ceza infaz kurumu çalışanları, sürecin
başından bu yana karantina ve izolasyon uygulamalarına titizlikle riayet etmiş;
gerek kendilerine emanet edilen tutuklu ve hükümlüler açısından gerekse toplum
sağlığı açısından tüm riskleri en alt düzeyde tutmak için hem kendilerinden hem
de ailelerinden birçok fedakarlıklar yapmışlardır. Buna karşın, ceza infaz
kurumlarında kapalı ve açık görüşlere bilerek geç çıkan, personelle polemiğe
girmek için fırsat kollayan güdümlü zihniyet, aileleri ile dostları
aracılığıyla sosyal medyada bir karalama kampanyası ve algı operasyonu
başlatmıştır.
Deprem, sel, yangın, darbe
girişimi vb. birçok olayda ve çeşitli sosyal çalkantı dönemlerinde insan
hakları, etik ilke ve prensipler ile yasalardan ödün vermeden görevini
layıkıyla yerine getiren; fiziki yapısı, güvenlik uygulamaları, işyurdu
uygulamaları ve bireyselleştirilmiş iyileştirme çalışmaları ile birçok dünya
ülkesinin takdirini toplayan Türk ceza infaz kurumları; öz eleştiri yapabilen,
değişen ve gelişen dünyaya ayak uydurmak üzere projeler yürüten; mevzuat
değişiklikleri, personel eğitimi ve politikası vb. unsurlarda reform süreçleri
yürütebilen, toplumsal dinamiklerle uyumlu ani refleks gösterebilen modern
kurumlardır. Nitekim, küresel bozguncuların maşası durumundaki birtakım gruplar
ile çıkar amaçlı girişimlerin iftiraları dışında, ceza infaz sistemine ve bu
zor günlerde aylarca evlerinden, ailelerinden, sevdiklerinden uzak kalarak ceza
infaz kurumlarında 24 saat esasına göre görev yapan kamu personeline yönelik
münferit birkaç olay dışında ciddi eleştiriler bulunmamaktadır.
Özellikle son dönemde ülke olarak
topyekûn bir seferberliğe giriştiğimiz; tüm dünyaya fedakârlık, birlik beraberlik
ve dayanışma konusunda örnek teşkil ettiğimiz bir dönemde; aynı anda ve aynı
“dille” yöneltilmeye başlayan iftiraların, bu ülkenin tüm damarlarına sızarak
kanını zehirlemeye çalışan ancak Aziz Milletimizin iradesi ile boşa çıkartılan
hainliğin devamı niteliğinde olduğunu düşünüyor; başka bir kalkışma biçimi olan
bu girişimleri camiamızın ferasetiyle, yasalara ve insan haklarına bağlılığıyla
ve azmiyle bertaraf edeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.
CİPDER YÖNETİM KURULU